Hz. İlyas (a.s)

İsrailoğulları Şam ve Filistin civarlarında dağınık vaziyette on iki kabile halinde yaşıyorlardı. Bu kabileler Hz. Yakub’un on iki oğlundan çoğalmışlardı.
Zaman geçtikçe israilogulları tekrar doğru yoldan çıktılar. Allah’ta onların başına zalim bir hükümdar verdi. O sıralarda Ba’lbek şehrinde Lacib isimli bir hükümdar vardı.
Lacib’in Erbil adında bir karısı vardı. Lacib’in şehirden ayrıldığı günler karısı Erbil onun yerine bakardı. O da kocası gibi ata biner ve onun gibi emir verirdi.
Bu kadın aynı zamanda peygamber düşmanıydı.
Ba’l isimli puta tapıyorlardı. Bu nedenle Yüce Allah onlara Hz. İlyas’ı peygamber olarak gönderdi. Hz. İlyas Ba’lbek’te doğmuştu. Peygamberlik vazifesi verilince Hz. İlyas, Yüce Allah’ın emri ile peygamberliğini kavmine açıkladı.
Halkın çoğu Hz. İlyas’a inansa da hükümdarın korkusundan imana gelmiyorlardı.
Hz. İlyas onlara şöyle seslendi;
– “Allah’a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? O en güzeli yaratandır. Ey Ba’lbek halkı Alemlerin yaratıcısı olan Yüce Allah’ı bırakıp da Ba’l putuna mı tapacaksınız? Biliniz ki hepiniz yanlış yolu takip ediyorsunuz.”
Ancak İsrailoğullan Hz. İlyas’ı dinlemediler. Onu yalanladılar. Sonunda Hz. İlyas’ı memleketten sürgün ettiler. Bunun üzerine Yüce Allah’ta Ba’lbek şehrine felaketler gönderdi.Yağmur yağmaz oldu. Hayvanların hepsi öldü. Büyük bir kuraklık başladı. Kuraklık Ba’lbek’e kıtlık getirdi.
Bu kuraklık yıllarında Hz. İlyas Ba’lbek’te gizlice dolaşıyor, kendine inanan fakirleri ziyaret ediyordu.’
Allah Hz. İlyas’ın uğradığı evlere bereket bolluk gönderiyordu. Bu bir mucizeydi.
Ba’lbek Hükümdarının o kadar mücevheri olmasna rağmen o bile açlık ile karşı karşıyaydı.
İsrailoğulları bu belanın geliş nedenini Hz. İlyas’ı şehirden kovmaları neticesine bağladılar.
Bunun üzerine her yerde Hz. llyas’ı aradılar. En sonunda Hz. llyas’ı bulup şehire getirdiler. Yaptıklarından pişman olduklarını anlattılar.
Hz. İlyas da onlardan tövbe etmelerini istedi. Daha sonra Hz. İlyas Allah’a düa etti.
Duasında Allah’tan yağmur istedi. Yüce Allah ta onun duasını kabul etti. Yeniden her taraf yemyeşil olmuştu.
İsrailoğulları sıkıntılı günlerinden kurtulmuşlardı. Ancak kısa sürmedi ki yine nankörlük yaptılar ve yoldan çıktılar.
Hz. İlyas’ı tekrar dinlemiyorlardı. Hepsi günahkar olmuştu. Hz. İlyas ne kadar uğraşsa da boşunaydı. İlyas Aleyhisselam İsrailoğullarının doğru yola gelmeyeceğini iyice anlamıştı. Çok üzülüyordu.
Onlardan ayrılmak için Yüce Allah’tan izin istedi. Allah’ta o kavimden ayrılmasına ve başka bir tarafa gitmesine izin verdi.