NAMAZ İNSANIN İÇ ÂLEMİNİ AYDINLATAN BİR LAMBA
Her yeni gün sana, hem herkese yeni bir âlemin kapısıdır. Eğer namaz kılmazsan, senin o günkü âlemin karanlık ve perişan bir halde olur. Senin aleyhinde manevi âlemde şahitlik eder. Zira herkesin, her gün de şu âlemden bir mahsus âlemi var. Hem o âlemin niteliği, o adamın kalbine ve ameline bağlıdır.
Nasıl ki, aynada görünen muhteşem bir saray, aynanın rengine bakar. Siyah ise siyah görünür; kırmızı ise kırmızı görünür. Hem onun niteliğine bakar. o ayna düzgünse, sarayı güzel gösterir. Düzgün değilse çirkin gösterir. En nazik şeyleri kaba gösterdiği gibi, sen kalbinle, aklınla, amelinle, gönlünle, kendi âleminin şeklini değiştirirsin. Ya aleyhinde, ya lehinde şehadet ettirebilirsin.
Eğer namazı kılsan, o namazınla o âlemin Sani-i Zülcelaline yönelsen, birden, sana bakan âlemin aydınlanır. Adeta namazın bir elektrik lambası ve namaza niyetin onun düğmesine dokunması gibi, o âlemin karanlığını dağıtır ve o karmakarışık ve perişanlık içindeki dünyadaki değişimler ve hareketlerin, hikmetli bir düzen ve kudret kalemiyle yazılmış anlamlı bir kitap olduğunu gösterir.