Risale-i Nur'dan Hikayeler

BU ÖYLE BİR FİKİRDİR Kİ

BU ÖYLE BİR FİKİR KİEğer senin vücudun, tek ve benzersiz olan Kadir-i Ezeli’nin kalemiyle yazılmış değil de ve tabiata, sebeplere bağlı olarak basılmış bir eserse, o zaman senin vücudundaki en küçük hücreden tut,  Birbiri içinde daireler gibi, binlerce mürekkep adedince tabiat kalıplarının bulunması gerekir.

Çünkü, mesela bu elimizdeki kitap eğer yazma olsa, bir tek kalem, yazanın bilgisine dayanıp bütün her şeyi yazar. Eğer yazma olmazsa ve kaleme verilmezse, “kendi kendine olmuş” denilse veya tabiata verilse, o vakit basılmış bir kitap gibi her bir harfi için ayrı bir demir kalem gerekir ki, basılabilsin.

Nasıl ki, matbaada bütün harflerin sayısı kadar demir harfler bulunur, sonra o harfler basılır. O zaman bir tek kaleme karşılık, o harflerin sayısı kadar kalemlerin bulunması lazım gelir. Belki o harfler içinde -bazen olduğu gibi- küçük kalemle bir büyük harfte bir sayfa ince yazıyla yazılmış ise, binlerce kalem bir tek harf için lazım geliyor.

Belki, birbirinin içine girip düzgün bir şekilde senin bedenin gibi bir şekil alıyorsa, o zaman her bir dairede, her bir parça için, o mürekkeplerin sayısı kadar kalıplar lazım geliyor.

Haydi, yüz kere imkansız olan bu tarza mümkün desen dahi, bu düzgün sanatlı demir harfleri ve mükemmel kalıpları ve kalemleri yapmak için yine bir tek kaleme verilmezse o kalemler, o kalıplar, o demir harflerin yapılması için, onların adetlerince yine kalemler, kalıplar ve harfler lazım. Çünkü onlar da yapılmışlar ve onlar da düzgün sanatlıdırlar. Ve bunun gibi, silsile gittikçe gidecek.

İşte, anla, bu öyle bir fikirdir ki, senin zerrelerin adedince imkansızlık ve hurafeler, içinde bulunuyor. Ey inatçı! Utan ve bu dalaletten vazgeç.

İlgili Makaleler

Bir Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu