RİSALE-İ NUR’UN İKİ KERAMETİ
(Risale-i Nur talebelerinden Şefik`in Üstad`a yazdığı ve Lem’alar içine konan mektuptan alınmıştır.)
Risale-i Nur’un bu defaki aramalarında iki kerameti meydana aynen çıkmıştır. Hapishane içerisinde polis , jandarma ve gardiyanlar müthiş arama yaparken o esnada hiç kimse görmeden ,yedi sekiz yaşında , kız kardeşimin oğlu, okul çantasının içerisine Risale-i Nur’un nüshalarını koyarak alıp gitmiştir. Arama, bendenizin odasındaydı. Çocuk odaya geldi; odada telâş görünce, odanın bir tarafında ayrıca duran Risale-i Nur’ları çantasına koydu ve içerideki memurların hiçbirisi farkına varmadı, çocuğa da bir şey demediler.
Fedakar çocuk doğruca validesine gidiyor: “ Dayımın daima bize okuduğu Risale-i Nur’ları getirdim. Bunları alacaklarmış. Ben onların haberi olmadan, onlar başka mektup, kitap karıştırırlarken aldım, çantama koydum. Bunları iyice bir yere koyunuz, muhafaza ediniz. Ben bunların okunmasını çok seviyorum. Dayım bize bunları okuyordu. O okurken ben başka bir dünyaya giriyordum” diye validesine söylüyor ve okuluna dönüyor. Bu sayede elmas, cevher, nurlar ele geçmemiş oluyor.1